26 Kasım 2009 Perşembe

Son İş Günü...

Yine uzun zaman olmuş ben bir şeyler yazmayalı. Aslında bir şey olmadığından değil, vakit bulamadığımdan...

Mesai bitti, yani yarın bayram olduğu için bugün yarım gün çalışmamız lazım. Ama saat itibariyle tam güne doğru ilerliyoruz.

Biraz sakin, biraz sinirli, biraz yoğun, biraz da rahatım aslında... Ama tuhaf olan şu ki; yine bu saçma duyguya kapıldım. Şuan burda olmamalıymışım gibi... Ne yazık ki hala burdayım...

Ve mor başlıklı kız çocuğu kafasından yapılmış bir bayram hediyem var.... Bu durumda biraz mahçup oluyorum; ama bunu da küçüklüğüme vereceğim:)

Ses 1-2 derken bu sefer kendimce saçmaladım, oysa ki hazırlandığımı sanıyordum, olmadı:(

13 Kasım 2009 Cuma

Starbuck ve Havuçlu Tarçınlı Kek


Veee başlıkta da yazdığı gibi saniyelerle mücadele ettiğim anda bu satırları yazmamın sebebi; white caffe mocha ve havuçlu tarçınlı kek... Dün benim için alınan bu ufak hediyeler beni öyle mutlu etti ki, yazmadan edemedim. Tüm günü sadece onları yiyerek geçirdim... Delirmiş olmalıyım:)

Kötü biliyorum ama elimdeki telefon imkanlarıyla bu ikiliyi ancak bu kadar görüntüleyebildim.... Rengiyle oynayacak vaktim olmadığı için olduğu gibi koymak durumunda kaldım.

İşte favori iki yiyeceğim bir araydı ve bende mutluluk drajesi:)

Çok çok teşekkürler:)

6 Kasım 2009 Cuma

Benim bitanecikkk...


Aradaki farkı kapatmak gibi bir çabam yok, pek erken bir saat yazmak için bunu da biliyorum ama içimden geldi ne yapayım:)

Sabah sabah duyabileceğim en güzel ses ve ondan gelen ezgilerle uyandım...

- Benim bitanecikkk.....
Gerisini yazamicam özel:) Gerçi çok uzun değil ama o kendince bu satırları melodik hale getirince çok keyifli oldu. Biraz hastalıktan, biraz uykusuzluktan gözünü açamayan bir insan olarak böyle bir sesle uyanmak nasıl güzeldi... Ufacık bir şey; ama beni mutlu etmeye yetti bu şey:)
Yaşasınn...

5 Kasım 2009 Perşembe

Bir kaç şey...

Evet ben istemeden ya da farkında olmadan seni aylık yaptım, resmen aylık oldu ama o kadar yoğunum ki son zamanlarda... Gündüz işteki bitmek tükenmek bitmeyen yoğunluklar, yemek yemeye fırsatımın olmadığı bir iş temposu içinde boğulmuş durumdaydım. Derken hayatımdaki önemli değişikleri içimde yaşamak durumunda kaldım... Geride bıraktığım şu zamanlarda çok ama çok güzel bir şey oldu, yıllar önce hayatımın dönüm noktası olan bu olay yine öyle oldu. Unutmam ama yine de yazılı bir kaynak göstermek adına o güzel tarihi belirtmek istiyorum; 20 Ekim 2009... Ömrün geri kalanında hep birlikte mutluluklar:)

Birazdan starbuckstan alınmış bir havuçlu tarçınlı kek yiyeceğim için bir mutluyum ki sormayın. Vee sütlü nescafemi de söylemiş bulunmaktayım. Hee bu arada ben yaptım geçenlerde kek, süperdi aslında, ama gelin görün ki şu yeni fırını kullanmayı hala öğrenemedim. Vee pişmedi, süper kabaran kek iniverdi. Tadı süperdi, ama görüntü berbat:(

Bu arada iş hayatımda bir adım, hatta bir kaç adım ilerliyorum sanırım. Bu da beni mutlu ediyor. Hele bir hafta sonra her şey biraz daha güzelleşecek gibi görünüyor.

Ben ise hayatımla ilgili ciddi kararlar alma arefesindeyim. Uzun uzadıya yazmayayım şimdi bunu; tüm kalbimle diliyorum ki artık her şey güzel olsun. Attığım adımlar, düşüncelerle birlikte beni yalnızca mutluluğa sürüklesin...