İki üç saatlik uykuyu dert edecek bir yapım yok sanardım, dinmek bilmeyen baş ağrıma rağmen mutluluğum yerini kırgınlığa bırakmasaydı bu saate kadar çok daha rahat dayanabilirdim, biliyorum. Birden beklenmedik kelimeler, ağır sözlere maruz kalınca insan, komple bırakıveriyormuş kendini. Hayatımın hiç bir anında "ne oluyorsa olsun" diyemediğim için belki de bu saçma süreci sürdürüyorum! Buna sıkılıyorum, sıkıldığım kadar da mutsuz, saçma salak hissediyorum kendimi. Ve benden giden çok şey olduğunu farkediyorum...
Bir yol var sonunu biliyorum, görüyorum; ama yine de yürüyorum. Ha bu geçsin, ha şu bitsin, ha şundan sonra, ha, ha, ha.... Derken ömür geçmiyor mu sanıyorsunuz, geçiyor....
Bir gün var, o gün gelir mi bilmem. Aslında herşeyden çok istiyorum onu; ama artık istediğim kadar korkuyorum da. Bunu yeni farkediyorum. Korkuyorum, çok korkuyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder