Kendime ait her şeyden biraz daha uzaklaştığım şu günlerde zorda olsa, uzun soluklu düşünmeye başladığımı farkettim. Sevgili bloğum seni de aylık yaptım neredeyse, bunun için çok üzgünüm. Mutlaka bunun sebepleri var. Öyle zorlu bir süreçteyim ki; kimse bilmese de kendimle savaşıyorum adeta, ufak ufak alıştırıyorum kendimi hayatımın sonrasına... Olacakları kendi içimde yaşamaya başladım bile. İlk kez geçen gece kendimle hesaplaştım. Elbette ki bu hiç kolay olmadı; ama sandığım kadar zor da olmayacak gibi. Şuan ihtimaller üzerine konuştuğumun farkındayım; çünkü başka şansım yok. O zamanı beklerken, o zaman hiç gelmeyecekse bu zamanı yaşamış olmanın ne faydası var. Acılar daha çok kendini biriktirecekse, bu zamanı yaşamanın ne faydası var. Gün gelecek ve insan sevdiğini yüreğinde yaşatmaya başlayacaksa, bu zamanı yaşamanın ne faydası var.
" Sevişmek başka şeydir, evlenmek başka... Dokunmak başka şeydir, aşkı sevdayı içselleştirmek başka... Her şey gerilerde kaldığında, cehennemin kralının diğer kuşakların kraliçeleriyle evliliklerinin nedeni tartışıldıktan sonra açığa çıkan sonucu mağrur kral Ben Ata özetleyecektir: ' memnuniyet, en yüksek amaç değildir! ' "
O eşsiz, paha biçilemez duyguyu, inançlarını kaybederken bile hala kör kütük aşık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder