16 Mart 2009 Pazartesi

Film Sahnesi

Biterken herşey yeniden başlıyormuş görememişim. Nefes alamazken, boğazıma düğümlenirken yutkunamamış, anlık da olsa konuşamamışım. Nefret ediyorum bu duygudan, çok nadir de olsa başıma geliyor ve herşey film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor, sözlerim boğazıma düğümleniyor, dışarıya çıkamıyor. Yine yaşadım bunu. Acıyı iliklerime kadar hissettiğim o anda herşey rüya olsun istedim. Herşeyim avuçlarımdan kayıp gidiyor sandım, tutmaya çalıştım, tutamadım. Sevgim canımı yakıyor, sevdiğim yürek burkuyordu. Gözyaşlarım sel olup akıyordu, '' beni unutma ve seni hiç unutur muyum '' dilekleriyle son buluyordu gece, silinen gözyaşları eşliğinde... Sözleri beni görmezden geliyor, gözleri ben diyordu. Bütün cesaretim o son bakışına, o en sevdiğim gözlerineydi.

Tanıdık gelen filmin sahnelerini yaşıyor gibiydik. Bu son o filmde kalmalı sevgilim, biz de o filmin sadece seyircisi olmalıyız. Filmin sonunda birbirine sımsıkı sarılan iki deli aşık olarak kalmalıyız. Ben o sonu yaşamak istemiyorum. Ben sen yokken senin evinde, senin odanda yıllar sonra bile kokunun hiç değişmediğini, seni özlediğimi, ikimize mutlu sonlu bir hikaye yazdığımı söylemek, ben bunları yaşamak istemiyorum. Ben yitip giden hayatlar ardından bakakalmak da istemiyorum. Ben yıllar sonra da unutamayacağım bir sevdiğim değil, onu yaşadığım bir hayatım olsun istiyorum. Bir Masal'ımız olsun istiyorum. Çok şey değil sadece ömrüm onunla geçsin istiyorum...

Umudun tükendiği yerde yeni bir umut başlarmış... Başladı da. Ama sonunu bilmediğim bir başlangıç. Ya bu acılı hikaye gerçek olacak, ya da Masal(ımız) bizi bekleyecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder