6 Ocak 2010 Çarşamba

Yılbaşı ve Bugün


Yıl 2006, 1.ayın 6'sı, hava bugünden daha soğuk hatırlıyorum... Geçen 4 yıl aradan sonra yine aynı günü kutlama çabası içerisine girdim... Ama bundan önce girdiğimiz yeni bir yıl var, onu unutmak olmaz...


Hiç bir şey olmayacak ve ben yeni yıla evde gireceğim derken, aslında sebepsiz gibi gözüken, fakat sebepli yere dökülen gözyaşlarıma bir yenisini daha eklemiştim Beyoğlu otobüs duraklarında... Sonra giden kişi geri gelmiş, bir anlaşma için de olsa elini uzatmıştı bana... Vee işte o anda başlamıştı koşturmaca.. Elime tutuşturulan hediye paketi birden anlam kazanmış, yüreğim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı. Sanki ilk kez gece bir kutlamaya gidiyormuşuz gibi... Giyindim, süslendim ve işte hazırdım... Ve şimdi sırada o atmosferin büyüsüne kapılmak vardı. Bunu da fazlasıyla başardık. Sabah eve döndüğümde, çakır keyif kafamla nasıl yatıp uyuduğumu bilmiyorum. İşte 12 ve yeni bir yıl çığlıkları içerisine girmiştim ben de o yıla...


Azıcık da hediyemden bahsetmeliyim ve hediyemin eşsiz güzelliğini görüntülemesem olmazdım... Dışardan bakılınca bu mudur yani dedirten cinsten, bunu biliyorum. Ama benim için dışarıdan da bir başka, hele içi, sayfalarındaki o emek, o görsellik, o duygusallık... Hayatımda aldığım ve alabileceğim eşsiz bir hediyeydi. Şimdi diyorum ki insanlar onca para döker, milyonlar serer ortaya, yine de yaranamazlar ya... Hayır hayır böyle değil, bu gerçekten başka bir şey... Bana hayat verdi, hayatım oldu, umudum oldu, aşkım oldu o hediye. Ben gözyaşlarıma mani olamadım, mutluluktan ağlamak bu olsa gerekti...


Şimdi bir de dört gözle ve tüm kalbimle bu akşamı bekliyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder