Kendimi mutlu sandığım anlarda bile mutlu olamadığımı farkettim dün gece... Yalnızlık yakamı bırakmıyordu... Herkes bir takım cezalar çeker, ama kimsenin mahkumiyeti yıllar sürmezdi. Büyük suçları olan insanlar bile günün birinde dünyaya dönerdi, bir tek ben dönemiyordum. İnsanın geriye dönüp hayatını değiştirme şansı olmuyordu. Bir gün göklere çıkarken bir gün yerin dibine girersin. Her şeye rağmen, tüm söylemlere, tüm yapılanlara, tüm süregelen hayata rağmen öylece durursun. Her gün yeniden umuda doğru yolculuğa çıkıp, elin boş dönersin. Yine yas başlar, yine gözyaşı... Her gün yenilendiğini sanar, ama her gün biraz daha eskirsin. Bir şarkı duyar, unutursun her şeyi, ondan gelen bir şeyi beklerken bile kalbin yerinden çıkacak gibi atar. Ne ilk günün sevgisi biter, ne kanat çırpışı yüreğin... Mutsuzluk ise hiç bırakmaz yakanı, ardın sıra sayıklıyor geceleri... Başkalaşmış insanların, başka hayatları olursun. Sen kendin olmuyorsun aslında, üstündekiler senin olmuyor, saçların, ellerin, gözlerin senin olmuyor. Seçilmiş bir kaftan içinde bir hayat sürüyorsun. Ve bir bakıyorsun sen sen olmaktan çıkmışsın...
" Yaşamak buysa sevgilim, evet yaşıyorsun "
" Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar,
Yeryüzünde sizin kadar yalnızım,
Bir haykırsam belki duyulur sesim,
Ben yalnızım, ben yalnızım, yalnızım.
Kaderim bu böyle yazılmış yazım,
Hiçkimsenin aşkında yoktur gözüm,
Bir yalnızlık şarkısı çalar sazım,
Ben yalnızım, ben yalnızım, yalnızım. "
En son üniversite yıllarında kantinde avaz avaz söylediğim şarkıydı, şimdilerde yeniden kulaklarımda...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder