18 Mayıs 2009 Pazartesi

Yetişemiyorum!

Ben hayatın hızına yetişemiyorum galiba artık.
Başkalaşan insanları anlayamıyorum. Bugün herşey güzelken neden yarın kötüleştirir ki insan...
Her kötülüğün bana yüklenmesine dayanamıyorum artık...
Yarınları yaşamaya gücüm yok gibi.
Gitmek istiyorsan git diyemeyecek kadar bağımlı mıyım ben? Ya da bitsin o zaman diyebilecek kadar basit mi bi ilişki?
Daha dün akşam, hayır hayır bugün, hatta bir hafta mutlu değil miydik biz? Yoksa onun dediği gibi miydi? Ben mi öyle görüyordum? O evde geçen onca zaman arkasından başkalaşmamış mıydı herşey? Yeniden aşkı, sevgiyi doruk noktasında yaşayan, evli bir çift tablosuna ne oldu? Onlar rüyaysa şuanda da bir kabus olmalıydı. Her şey gerçekten kötü, hatta iğrençti de ben mi hala toz pembe görmeye çalışıyordum kalan tozları. Kendime öyle kızıyorum ki, ben bu kadar acıyı hakedecek ne yaptım?
Ben her yaptığımla yargılanırken, hatta idam mahkumu rolüne bürünürken ben neden bir gün olsun yargıç olmayı başaramamıştım. Yeterince katı olmadığımdan mı, karşımdaki "hatasız kul olmaz" tabusunu yıkan bir insan olduğu için mi, yoksa tüm hataları yapan ben olduğum için mi? Neden bu aşkta sadece mahkum olan benim?
Bu hayatı tek başıma sürdüremezmişim gibi geliyor ve ben bundan nefret ediyorum. Ben bu değildim ve böyle olduğum için kendime olan değerlerimi kaybetmek üzereyim. Her şeyin bir yolu olmalı, ama yol baştan bitmiş gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder