* Bütün sinir sistemi bozuk ve uykusuz bir şekilde bir haftaya başlamak ne derece kötü tahmin ediyor olmalısınız. Şuanda bunu fazlasıyla yaşıyorum. Zaten gecenin bir yarısı uyumuşken, sabahın erken saatinde uyanmaya mecbur tutulmak ne berbat bir duygu... Neyse ki ayaklanmaya kalktığım an bütün sesler kesilmişti. Ben nelerle uğraşıyorum, insanlar neyin derdinde! Kim bilebilir ki benim içimde neler yaşadığımı, kim bilebilir ki bu zorlu yolda ne mücadeleler verdiğimi, kim bilebilir ki ne derece yorgun olduğumu... İnsanlar yalnızca aptalca konuşup dursunlar... Hiç kimseyi ne çekecek, ne de dinleyecek durumda değilim! Ama susmayacağım artık, içimde sakladıklarımı ne pahasına olursa olsun haykıracağım bende! Ve bir süre konuşmayacağım, kararlıyım!
** Ay ay ay benim küçük meleğim sözlenmiş mi:) O bu satırları okumuyor ama ben yine de paylaşacağım... Cuma akşamıydı... Ciddi bir hazırlık sonrası misafirler gelmişti. Neyse kahveler, kanepeler, börekler, kurabiyeler ve daha sayamadığım bir sürü şey, he tabi bir de o mükemmel pasta... Aşçılıktan makyözlüğe terfi eden ben, en son da foto muhabirliği görevini üstlenmiştim. Hala çektiğim o mükemmel kareler elime geçmediği için burada paylaşamıyorum. Ama en kısa zamanda birini paylaşabilmeyi diliyorum:) Tabi gelin hanım ve damat beyden izin almam gerekebilir... Çok keyifli olan gece, takılan yüzükler ve kesilen pastayla daha bir renklenmişti sanki... Eee damat beye götürdüğüm tuzlu kahveyi de unutmamak lazım. Hesabını soracakmış... He o biraz zor tabi:) Sonra damat beyi kenara çekip, kızımızı alması için bana da katlanması gerektiğini ve geleceğim konusunda kolları sıvaması gerektiğini söyledim. Malum yaş 35 hikayesini onunla da paylaştım:) Benim gibi bir deliyle uğraşamayacağını anlayınca hemen razı oldu tabiki. Bir de bize unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşattı kendisi. Her ne kadar isteklerime yer veremiyor da olsa keyifliydi. İkisine de şimdiden ömür boyu mutluluklar diliyorum ve Allah tamamına erdirsin diyorum... Gözlerinizdeki parıltı hiç solmasın.
*** Ben mi, ben mi ne olacağım? İşte bunu şuan için ben bile bilmiyorum ki burada paylaşayım... Değerlendirilmesi gereken onca şey varken mutsuzluğun içinde kaybolup gideceğim sanırım, bundan korkuyorum ama elden gelen bir şey de yok:(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder