Dünü dünde bıraktım sanıyorsan yanılıyorsun. Bugün daha büyük ve artan bir acıyla uyandım ben.
Bir kez daha birlikte baktığımız bu gökyüzüne bakamayacağımızdan öyle çok korkuyorum ki...
Her zaman güzel hayaller kuran ben, bu sabah da hayallerimi ihmal etmedim. Ama bu sefer onlar da içinde acıyı barındırıyordu... Yokluğunda yapacaklarımın hayalini kurdum bu sabah usulca yürürken... Tıpkı hayatımız gibi kara bulutlar üzerimize çöktü ve bulutların ardından yağmur başladı hemen... Gözyaşlarım gibi durmaksızın akıyordu onlarda... Camı en iyi gören bir boş odada dakikalarca yağan yağmuru izledim. Ve bir mucize olması için dua ettim.
Şimdi öyle yalnız ve öyle kötüyüm ki... Seni sensiz yaşamaktan çok korkuyorum. Çünkü biliyorum ki bu kadar güçlü değilim:( Ama başka hiç bir şansım yok, bir çıkış yolum yok...
Hayallerim değil aslında şuanda kafamda kurduklarım, bu şehirden bir kaçış yolu arıyorum kendimce... Güneye mi gitsem, hayır güneye de gidemezdim artık. Orada da fazlaca anımız vardı. Ege sahilleri de eklenmişti gittiğimiz yerlere. Yazlığa hiç gidemezdim, iki hafta sonu o da orada olacaktı ve benim bilinçli oraya gittiğimi bilecekti. Avşa'ya giderdim belki. Oranın acısına dayanabilir miydim, onu da bilmiyorum. En iyisi Saroz'a gitmekti belki de, orası bana sadece ondan önceki hayatımı hatırlatan anılarla doluydu. Çocukluk heyecanlarım, kaçamaklarım, çılgınlıklarım vardı orada. Ama sanki orada da istediğim gibi dağıtamaz, kafamı dinleyemezdim. Hiç bir şey bilmiyorum şuanda:(
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder