7 Nisan 2009 Salı

Ne Acı!

Kendimi ifade etmenin hiç bir yolu yok gibi. Kötü bir hafta sonunun ardından, ben de umudumu yitirmiştim. Bir söz insanın bütün dünyasını yıkamaz sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü yıktı. Dağıttı, dağıldım. Şuana kadar bir çok davranış ve söze karşılık; '' yıkılmadım, ayaktayım'' görüşüyle yaklaşan ben, yıkıldım, dağıldım, bittim.

Tüm geceyi sokaklarda aklına sahip çıkamayan çaresiz bir kız gibi geçirdim, yürüdüm, ağladım, oturdum ve o sondu, kalkamadım. Doğrulamadım yeniden ayağa. Sen gitmesen de umut gitmiş, gücüm bitmişti artık. Hiç bir şey umrumda değildi, her an yanımda istediğim insanı bile görmek istemiyordum. Çünkü daha çok acı duymak istemiyordum. Çünkü yüzüne her baktığımda; o söz beynimde yankılansın ve ben kendimi, aklımı yitirecek duruma gelmeyeyim istiyordum.

Her şey o kadar birikmişti ki artık. Kendimi yitirmiş ben kendim için üzülüyordum. Üzerinden zaman geçince her şey geçti sanarsınız, sanarlar. Ama bilmezler ki; acı insanın içine işledi mi kolay kolay çıkamaz. Hele bir de duydukların boyundan büyükse, acıların yüreğinden taşıyorsa hiç geçmez. Her üstünü örttüğünde taşar; çünkü yürek dolmuştur. Yürek bitmiştir. Kendine faydası olmayan bir insanın başkasına hiç olamaz, bunu da bilirsiniz. Ruhani bir varlığın gölgesinde yaşamak isteyen varsa buyursun gelsin, ama ben o varlıkla daha fazla yaşayamıyorum.


Dip not: En berbat zamanlarda hayat yeniler kendini, ben ise sadece satırlarımdaki renkleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder