Beni tarihini, gününü, hangi derstte olduğunu dahi hatırlayamadığım üniversite yıllarıma götüren sevgili dostuma öncelikle teşekkürlerimi sunuyorum... Senin yazına bir karşılık belki de, ben de eski defterlerimi ve kitaplarımı incelemeye başladım bir garip heyecanla...
Aşklar, beğeniler, derstten sıkılmalar, kaçamaklar, arasına ilişmiş ders notları, doğum günüme çağırmayı planladığım insanların listesi, kitapların ilk sayfasında quiz, vize, final notları, düğün davetiyesi...
Sevgili dostum ledorita, senin bloğun bu satırları yazma sebebim oldu, biliyorum ki sen de bu satırları okurken fazlasıyla gülümsüyor olacaksın...
Bir kaç alıntı yapacağım o satırlardan...
E: Kızımmm sağdan, soldan daral geliyor, artık bu şirketten çıkıp ara versek diyorum:P
Ç: Off ya sıkıldım...
E: Sence sıkılmamın nedeni nedir?
Ç: Adi şirketler, adi bunlar işte ne beklersin. Ben de sıkıldım ve sinemaya gitmek istiyorum:(
* * *
Yazıcı iki gündür yok. Hayret çok geri kalacak.
He ya...
* * *
E: Ne diyordum kendi içinde ya da dışında saçmalamaksa, galiba artık içimde fazlasıyla dışımda da saçmalar oldum, hoca bile farkettiğine göre:(
Ç: Evett:)
E: Bu sene ne güzel hep erken çıkıyoruz, farkında mısın? Geçen yıl 8'den erken evde olamıyordum.
Ç: Evet çok iyi oldu böyle:)
Önümüzdeki günlerde daha başka projelerle sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyarım:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder